ODTÜ, politikgeleneği olan ve kötü yönetime itiraz edebilen cesur öğrencilerin var olduğubir üniversitedir. Siyasi görüşü fark etmeksizin bölücülük ve terörle ilişkisiolmayan her türlü eylem ve fikri desteklemek demokrasilerin görevidir. İşingereği bu iken üniversite yönetimini eleştirmek, ne hakla suç ilan edilmekistenmektedir? ODTÜ’debu yönetmeliği çıkaranlar kendilerini ne sanmaktadırlar? Herkes kendi kurumununtek adamı olmaya kalkarsa Türkiye, Türkiye olmaktan çıkar\. İlk bahsini yerleştir, oyunun heyecanına kapıl. Bahsegel üye ol\. YILMAZTUNÇ (Bartın) – Bakanla ilgili böyle bir ifadeyi kabul etmek mümkün değil, buifadeler yaralayıcı ifadeler.
Şimdi,söz konusu önergeyi okutup Komisyona soracağım, Komisyon önergeye saltçoğunlukla, 16 üyesiyle katılırsa önerge üzerinde yeni bir madde olarak görüşmeaçacağım. Komisyonun salt çoğunlukla katılmaması hâlinde ise önergeyi işlemdenkaldıracağım. Söz konusu önerge bu mahiyette olmamakla birlikte,siyasi parti gruplarından bir itirazın bulunmaması nedeniyle, emsal teşkiletmemek üzere önergeyi işleme alıyorum. BAŞKAN– Sayın milletvekilleri yeni madde ihdasına dair bir önerge vardır. HÜSEYİNÖRS (Devamla) – Bu konuyla ilgili basın-yayın organlarına ve medyaya da buşikâyetler yansıdı. Havalimanımızın fiziki şartlarının yetersizliği ve trafiğinyoğunluğu nedeniyle özellikle rötarlarda vatandaşlarımızın alan içerisinde çokmağdur olduğunu görüyoruz. Bu fiziki şartların iyileştirilmesi için de terminalbinasının kapasitesini artıracak düzenlemeler yapılması, apronlardaki parkalanlarının artırılması büyük bir önem arz ediyor. Trabzon Havalimanı’ndayolcu, uçak ve yük trafiğini kaldıracak iyileştirmelerin yapılması, özellikle dışhatlar terminalinde bu iyileştirmelerin yapılması için çalışmalar bir an öncebaşlatılmalıdır. FİLİZKERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) – Sayın Başkan, değerli vekiller; rahatsızlığımdolayısıyla bir süre ara verdiğim Genel Kurul faaliyetlerine önce halkımızı,sonra da sevgili Aysel Tuğluk’u selamlayarak başlamak istiyorum. Aysel’in şifabulmasını ve cezaevinde kalamayacak durumda olan bütün hasta mahpusların bir anönce tahliye edilmesini diliyorum.
Her yıl binlerce genç üniversitelerden mezun olupatanamamakla karşı karşıya kalmaktadır. Bütün bu sorunlar gençler için buülkenin rutini olmuş durumdadır. Bakın, çözümü çok basit sorunlar bile buiktidar tarafından göz ardı edilmektedir. Dün Genel Kurulda, burada üniversiteyemekhanelerindeki durumlar dile getirildi. Bu konuşmalar sonrası birçoküniversite genci bizlere ulaşarak yemekhanelerde yaşadıkları bir diğer önemlisorunu bizimle paylaştılar. Bu gençlerimiz çölyak hastası gençlerimizdi,beslenemediklerini söylediler. Aslında, milyonlarca yurttaşa aktarılmasıgereken paranın belirli bir azınlığa aktarılması yani bunun özeti bu; yoksuldanalıp zengine vermek, yüzde 99’un değil, yüzde 1’in çıkarlarını düşünmek yanibunu bu şekilde ifade edebiliriz.
Bakın, yaklaşan kış mevsiminden dolayı havaalanımız yinekapanacak. Mevsimlik havaalanı; yazın birkaç sefer var, o da sadece 2 büyükşehre, Ankara’ya da haftada sadece 2 sefer yapılabiliyor. Bu yüzden ben geçenhafta gelirken yine Van’dan Türkiye’nin başka bir şehrine gitmek zorundakaldım. HakkâriMilletvekili olduğum için, sağ olsunlar, bundan yıllar önce Hakkâri’de görevyapan memurlar kitaplaştırdıkları anılarını, denemelerini, öykülerini bizeyolluyorlar. Bu kitapların neredeyse tamamında kar sebebiyle bir yerde mahsurkalma, günlerce karanlıkta kalıp dışarıya çıkamama durumları betimleniyor.İşte, Şemdinli’ye gitmekte olan bir memur kar yağışı sebebiyle günlerceKarayollarına ait bir bakım istasyonunda mahsur kalır.
Zateneğitimi yok ettiniz, sağlığı yok ettiniz, bütün hukuku yok ettiniz, adaleti yokettiniz. İnsanlık adına yapmamız gereken, bu acımasız savaşta da hep birlikteel ele verip, omuz omuza verip bu mücadeleyi yürütmemiz lazım ama bu mücadeleyiyürütme noktasında “Ben yaptım.” ”Sen yaptın.” diye kötüleyerek bir yerevarmamız mümkün değil. Bunu dile getiren hangi arkadaşımız olursa olsun, gücümüzyettiği oranda onun yanında olmak hepimizin bir borcudur. Değerlimilletvekilleri, özellikle her hafta sonu sabahın erken saatlerinden itibaren,kendi araçlarıyla ve tur otobüsleriyle Bulgaristan’dan Edirne’ye gelenturistler bütün ihtiyaçlarını, gıda, giyim gibi harcamalarını buradaki çarşı vepazarlarda yapmaktadır. Elbette biz deesnafımızın yüzünün gülmesinden, para kazanmasından çok mutluyuz. Yurt dışındangelen misafirler, kış ayının yaklaşmasıyla kışlık giyecek, bot, yorgan vebattaniye gibi ürünleri çokça miktarda tercih etmekteler. Peki, bu ürünlerkendi hemşehrilerimiz tarafından satın alınabiliyor mu? Bulgaristan’dan gelen misafirler şehrimizde yiyor, içiyor, giyiniyor,keyfince harcama yapıyor, ilaç ihtiyaçlarını dahi şehrimizden karşılıyor,turistik gezileri tamamladıktan sonra ülkelerine geri dönüyorlar. Şimdi,konuşmak üzere söz aldığım teklife gelirsek teklifte turizm hizmeti verenbirçok alanda turizm payının düşürülmesi ve alınmaması hakkında düzenlemeleryer alıyor. Orta ve küçük işletmeler için bu düzenlemeler olumlu görülebilirancak Sayın Mehmet Nuri Ersoy’un Bakan değil de sermayedar gibi davranmasındanbiliyoruz ki memnun edilmek istenen yine turizmden aslan payını alacak olanlaraslında. Vergi indirimleride teşvikler de imtiyazlar da hep sermayedarlara, aslında çoğu da Bakanınkendisine.
- 3 Kasım 2002 tarihi, ülkemiz için değişim, dönüşüm, gelişim vekalkınmanın ve reformların miladı olmuştur.
- Sağlık altyapısı dünyanın gelişmiş ülkelerinden daha güçlühâle getirildi.
- Mail atıp da geri açma gibi bir imkanım da olmasın, rica ediyorum.
- Belediye yönetiminin gasbedilip kayyum yönetimine geçmesiylebirlikte, bu alanlarda tahribatlar derinleşerek arttı.
Sağlık altyapısı dünyanın gelişmiş ülkelerinden daha güçlühâle getirildi. Dış politikada Batılı devletlerin dediğini yapan Türkiye’ninyerini millî menfaatlerini önceleyen Türkiye aldı, Türkiye Yüzyılı ilan edildi;altmış yıllık hayalimiz, yerli otomobilimiz Togg sahaya indi. CumhurbaşkanımızSayın Recep Tayyip Erdoğan’ın güçlü siyasi iradesiyle devrim niteliğinde sayısızicraatlar yapıldı. Sayınmilletvekilleri, üretim teknolojileri ve girişimcilik ekosistemi geliştiğindediğer sektörler bu gelişmeden etkilenerek kendini yeniliyor, büyüyor, ölçeksorunu yaşamadan domino etkisiyle sektörlerimiz birbirlerini destekliyor.Örneği bölge ilçem İnegöl’den vermek istiyorum. ENGİNALTAY (Devamla) – …Cumhuriyet Halk Partisinin vaatleri içinde olduğundan,değerli milletvekili arkadaşlarım, sayın milletvekilleri; biz kabul oyuvereceğiz ancak şimdiden kötü haberi de vereyim. SayınBaşkan, değerli milletvekilleri; iki haftadır torba kanun teklifini görüşüyoruzve nihayetinde, sona geldik bütün torba kanun teklifleri gibi. Torba kanuntekliflerine dair eleştirilerimiz her torbada olduğu gibi burada da tabii kidevam ediyor.
Yarın4 Kasım, 4 Kasım darbesinin yıl dönümü aradan altı yıl geçti ve 7’nci yılageçeceğiz. 4 Kasım 2016’da bu ülkede sivil bir darbe yaşandı, siyasette büyükbir darbe oldu. 15 milletvekilimiz hakkında eş zamanlı operasyonlarla gözaltıkararı verildi, özel uçaklar kiralandı, helikopterler kiralandı, içinde EşGenel Başkanlarımız Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın da olduğu 15arkadaşımız gözaltına alındı. O günden bugüne bir kısım milletvekillerimiz şuanda özgür ise de hâlâ aralarında Eş Genel Başkanlarımızın da olduğu 6arkadaşımız cezaevlerinde tutulmaya devam ediyor. Bunlardan birisi de o dönemGrup Başkan Vekili olan arkadaşımız İdris Baluken. DURSUNMÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) – Bakınız, hukukun üstünlüğü sıralamasındaTürkiye’nin, gerisine düştüğü ülkeler yalnızca Avrupa Birliği ülkeleri veİngiltere değil Uruguay, Birleşik Arap Emirlikleri, Ruanda ve hatta BurkinaFaso’nun da gerisine düşmüşüz. Her şeye rağmen umutsuz değiliz, çaresiz hiç değiliz; biz inanıyoruzki beşeriyetin her alanında, her yarışta geri düşürdüğünüz Türkiye, İYİ Partiiktidarıyla birlikte milletler ailesi içinde bir güneş gibi doğacak ve tarihsahnesindeki müstesna yerini alacaktır. SayınBaşkan, kamuda çalışan sözleşmelilerin kadroya alınacağının müjdesi SayınBakanımız tarafından verilmiştir. Sözleşmeli personeller arasında bu, büyükmemnuniyet yaratmıştır. MUSTAFAELİTAŞ (Kayseri) – Sayın Başkan, değerli milletvekillerim; iki haftadır bukanun teklifi üzerinde çalışıyoruz. Önce Plan ve Bütçe Komisyonunda bu konudeğerlendirildi. Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı ve bütün siyasi partilerindeğerli üyeleri Komisyonda hakikaten hem eleştirileriyle hem de katkılarıylateklif sahibi arkadaşlarımıza ve bize önemli mesajlar verdiler.
Fon talebinde bulundukları takdirde, fon talebinde bulunduklarıfirmalar bağımsız kurumlarca hazırlanan finansal tabloları istemektedir.Ayrıca, ticaret sicil müdürlükleri de hiçbir işlem yapmayacağı için firmalarçalışamaz hâle gelecektir. Görüşülmekteolan 361 sıra sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun HükmündeKararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin 43’üncü maddesininaşağıda şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz. HevselBahçeleri, 2015 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi’ne alındı.Bölgenin arazisi, koruma altında olmasına rağmen iktidar ve aparatı olankayyum, Hevsel Bahçeleri ve bölge arazisi üzerinden rant devşirme arayışınagirmiş durumda. Belediye yönetiminin gasbedilip kayyum yönetimine geçmesiylebirlikte, bu alanlarda tahribatlar derinleşerek arttı. Koruma Bölge Kuruluonayı olmadan arazide Millet Bahçesi, On Gözlü Köprü etrafında çevre düzenlemesive Devlet Su İşleri tarafından nehir yatağını bozmak suretiyle taş tahkimatlarıyapıldı, Dicle Nehri’ne molozlar yığıldı. Ekoloji ve sivil toplum örgütlerinintüm çağrılarına rağmen bu talanlarda ısrar sürüyor.
Ticaretiyle, sanayisiyle, yemekleriyle ünlü Gaziantep, son yıllardauyuşturucuyla, cinayetlerle, trafik kazaları, yüksek kira ve konut fiyatları,hayat pahalılığı ile anılır hâle geldi. Gelen göçler, çarpık kentleşme,ekonomik kriz, işsizlik Gaziantep’imizin dengesini bozdu. Memurlarımız,öğrencilerimiz yüksek kiralar ve hayat pahalılığı nedeniyle ilimize gelmekistemiyor. Gaziantep’te doğup büyümüş hemşehrimiz, şehrin güvensiz hâlegelmesinden dolayı ilimizi terk etmek noktasına geliyor. Şimdi, gazetecilerleilgili, bugün sadece Kürt medyasından 200 kişi hakkında dava açılmış; 38’i şuan tutuklu, 2’si de yine adli kontrol ve yurt dışına çıkış gibi gerekçelerlebir şekilde yargılanıyor. Değerliarkadaşlar, Türk ekonomisinde, bundan yüz elli yıl önceki ekonominin görünümüâdeta günümüze taşınmış gibidir. HACIAHMET ÖZDEMİR (Devamla) – Aylık yüz altmış saat derse giren bir usta öğretici-dikkatinizi çekerim, tam rakamı veriyorum- 7.278,72 TL para almaktadır yaniders ücreti ders başına 45,49 TL’dir.
DeğerliDivan, değerli milletvekilleri; “Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda…”Hangi kanunlarda? BAŞKAN– 40’ncı madde üzerinde 2’si aynı mahiyette olmak üzere 3 adet önerge vardır.İlk okutacağım 2 önerge aynı mahiyette olup birlikte işleme alacağım. Arkadaşlar,taşeronda işçi çalıştırmak ve bunları da kamuda kadroya almamak bir modernkölelik anlayışını kabullenmektir. Sosyal devlet anlayışıyla… Bu yaklaşım doğrubir yaklaşım değildir. O nedenle taşeronda olan -hangi kurumda olsa- tümarkadaşlarımızın mutlak suretle çalıştıkları kurum kadrolarına bir an öncegeçişlerini sağlayacak kanun maddesi buraya getirilsin, tüm partiler olarakdestek verelim ve bu mağduriyetleri sonlandıralım. Ayrıca,yıllardır yardımcı zabıta olarak çalışan ya da itfaiyede aynı konumda olanlarbulunuyor. Bu kardeşlerimiz zabıta yani 657’ye tabi memur olan zabıtayla aynıişi yapıyorlar. Onları gönderiyorsunuz, denetime çıkıyorlar, yıkımla ilgilisorumlulukları var, hiçbir güvenceleri yok, üstlerine giydirilen zabıtaüniformasının dışında ne yazık ki işçi statüsündeler. Bu arkadaşlara, Türkiyegenelinde, ciddi anlamda haksızlık yapılıyor. Hadi belediyedeki geçiciişçileri, mevsimlik işçileri görmezden gelip onları kenara ittiniz ama zabıtada görünmez değil ki kardeşim, her gün zabıta gözünüzün önünde. Bu bağlamda zabıtada, yardımcızabıta tanımıyla işçi statüsünde çalışan tüm zabıtalara bir an önce kadrohakları verilmeli. Onlar da asıl işi yapıyorlar, belediyenin bütünçalışmalarında yer alıyorlar ama kadroları yok; İçişleri Bakanlığı tarafındanzabıta memurlarının kadroları verildiğinde kadro açığı olmadığı için de neyazık ki bugüne kadar o arkadaşlarımızın sorunlarına kulak tıkandı.